23 Ekim 2012 Salı

10 to Midnight


10 to Midnight, 80’lerde istismar soslu aksiyon filmleri ile öne çıkan yönetmen J. Lee Thompson’un Charles Bronson ile çektiği birkaç filmden en öne çıkanlardan birisi. 1983 yapımı bu filmde Bronson, Leo Kessler isimli bir dedektif rolünde karşımıza çıkıyor. Ormanda çıplak şekilde öldürülen bir kadın ve erkeğin cinayet soruşturmasını yardımcısı Paul ile incelemekte olan Kessler şüphelerini öldürülen kadın ile aynı ofiste çalışan Warren (Gene Davis) üzerine yoğunlaştırır. Warren düzgün tipi ve fiziğine rağmen insanı tedirgin eden bakışlara sahip, anti sosyal bir tiptir. Kısaca karşı cinsle iletişim bozukluğu olan Warren, iktidarını erkeklik organı ile değil, eline aldığı bıçak ile sağlamaktadır. Kısa sürede kanlı cinayetlerini alışkanlık haline getiren Warren'ı yakalamak Kessler için hiç de kolay olmayacaktır.


Filmi içeriksel olarak ele aldığımızda, içinde oldukça sosyopat bir karakterin yer aldığını görebiliriz. Kadınlara olan ilk yaklaşımı oldukça rahatsız edici olmasına karşın, bunun farkına varamayan ve aldığı olumsuz karşılığı direkt hakaret olarak algılayan Warren, bir anlamda karşısındaki insanlarla ödeşmesini bıçağı ile sağlıyor. Cinsel hazzı bu şekilde sağlayan Warren, bir süre sonra buna o kadar alışıyor ki, kendisine herhangi bir hakarette bulunmayan fahişeyi bile öldürmekten geri kalmıyor. Yani onunla sex yapmaktansa, öldürmeyi tercih ediyor. Bu açıdan Warren'ın Lucio Fulci’nin yönettiği The New York Ripper filmindeki seri katille ortak noktalarının olduğunu söyleyebiliriz.


Film, mekan, zaman ve üslup olarak çok tipik bir 80’ler Amerikan atmosferi sunuyor. Filmin son yarım saatinde tempo ve gerilim epey bir artıyor. Deyim yerindeyse soluksuz seyrediyorsunuz. Bu açıdan filmde sorun yok ancak senaryo anlamında J. Lee Thompson’ın yine Charles Bronson ile çektiği ve Cult Shop’da ele aldığımız The Evil That Men Do filminde olduğu gibi bariz eksikler ve boşluklar mevcut. Yani yönetmen Thompson sitil olarak başarılı olsa da, Bronson’u açık söylemek gerekirse bir Micheal Winner orijinalliğinde ele alamıyor. Bu yüzden de 10 to Midnight ve The Evil That Man Do gibi yapımlar 80’lerin kıyıda kalmış filmleri olarak değerlendirilirken, Michael Winner’ın yönettiği The Mechanic ve Death Wish gibi işler ise kült olarak kabul ediliyor.


Oyuncu performanslarına göz atacak olursak, Bronson her zaman olduğu gibi yine çok iyi. Cool olmayı odunsulukla karıştıran günümüz aktörlerine ders verir nitelikte. Sapık katil rolünde Gene Davis'ı ise şahsen çok başarılı buldum. Gayet inandırıcı ve canlandırdığı karakter itibariyle insanın sinirlerini epey bir bozuyor. Zamanında ülkemiz sinemaları ve video/tv piyasasında da büyük ilgi gören bu film, hoş bir aksiyon nostaljisi yaşamak isteyenleri oldukça memnun edecektir.


 yazan:faust116

1 yorum:

  1. 83 yilinda büyükçekmece açık hava sinemasında gitmiştim bu filme. 5 yaşındayım o zaman. Altıma etmiştim. Eve geldiğimizde babam bi kova soğuk suyla karşılamıştı bizi :)

    YanıtlaSil