19 Şubat 2011 Cumartesi

Orca-The Killer Whale


1977 yapımı Orca-The Killer Whale, insanoğlunun ne kadar pislik bir varlık ve adeta doğanın güzelliklerini yok etmek için yaratılan bir ırk olduğunu bize kanıtlayan bir film. Bu blogda sıkça yer verdiğim intikam temalı filmlerin bir benzeri aslında bu film. Ancak bu sefer intikam alan bir insan değil. Devasa bir balina.

Orca, zeka olarak insandan çok daha ilerde olan, tek eşli yaşayan, tıpkı bizim gibi ailevi duygulara sahip bir balina türüdür. Oldukça keskin dişleri ve güçlü bir gövdesi vardır. Köpekbalığı gibi insanları öldürme ve onlara saldırma gibi huyları yoktur. Dosttur yani, ancak kendisine bir yanlış yapıldığı zaman ise insanın en büyük düşmanı olabilir. Filmin çıkış noktası da, Orca’nın biz insanoğluna karşı beslediği kin ve düşmanlık.


Kaptan Nolan (Richard Harris) açık denizlerde büyük balıklar avlayan bir balıkçıdır. Günün birinde köpekbalığı avlayacağı sırada mürettabatlarından biri denize düşer. Köpekbalığı tam denize düşen elemanı öldürmeye gelmişken, Orca bir anda hızlıca yetişir ve köpekbalığını kevgire çevirir. O anda yanında olan deniz bilimcisi Rachel (Charlotte Rampling) Orca’nın bu inanılmaz yapısından ve gücünden bahseder. Nolan’ın aklı Orca’da kalmıştır. Onu avlamayı kafaya koymuştur. Rachel onu uyarıp, yaptığının yanlış olduğunu belirtse de, Nolan başına buyruk davranır. Ancak yaptığı hesaplar tutmaz, yanlışlıkla hamile bir dişi Orca avlar. Yani iki can birden almıştır. Dişi Orca’nın yakalanıp, ters olarak tutulduğu esnada, yavrusunun dışarıya fırladığı sahne insanı insanlığından utandıracak kadar etkili bir sahne. Bu manzarayı görüp, hafızasına kazıyan erkek Orca, o dakikadan sonra intikam için adeta tüm gücünü ve hünerlerini kullanır. Balıkçı kasabasındaki tüm tekneleri batırır. Sadece kendi eşini ve yavrusunu avlayan balıkçının teknesini batırmaz. Bunun sebebi ise onunla açık denizde kapışmak istemesidir. Orca en sonunda istediğini elde eder ve Nolan’ı kuzey buz denizine doğru sürükleyerek büyük düelloyu başlatır.


Orca, yaşadığımız dünyayı güzel yapan unsurları nasıl mahvedip, onlara acı çektirdiğimizi bize anımsatan, oldukça sert sahneler barındıran bir film. Filmde bir hayvanseverin içini soğutacak her türlü sahneler mevcut. Orca bir anlamda Death Wish’deki Charles Bronson gibi ailesini yok eden insanlardan intikam alıyor. Orca’nın öldürdüğü insanlar için üzülemiyorsunuz, çünkü ailesini parçalayan bir varlığın her türlü mensubunu düşman olarak atfediyor. Ne yazık ki insan olarak sık sık dünyanın sadece bizim için yaratıldığına dair sanrılara kapılıyoruz. Bu yüzden de tüm güzellikleri, kendi maymun iştahımızla tüketme eğilimine giriyoruz. Elimizdeki tükenilebilir kaynaklar bittiğinde ise ne yapacağımızı hiç düşünmüyoruz.


Yönetmen Michael Anderson çok iyi bir iş çıkartıyor filmde. Kimi sahneler çok gerçekçi çekilmiş ve insanın kanını donduruyor adeta. Filmin temposunu ve gerilimini çok iyi ayarlamış. Senaryo bir an bile sarkmıyor. Usta oyuncular Richard Harris ve Charlotte Rampling’de yine çok başarılı. Ayrıca Bo Derek’i en güzel zamanlarında görmekte apayrı bir keyif.


Orca, kesinlikle herkesin izleyip, üstüne düşünmesi ve dersler çıkartması gereken önemli bir film. Jaws ya da Piranha gibi saf bir korku filmi değil. Onlardan çok daha farklı ve alt metni olan bir film. Son olarak söz Orca’dan açılmışken, tutsak yunuslara da değinmek gerekir. Saatte 40 km hızla yüzebilen ve insan gibi ailevi duyguları olan bir hayvanı denizden koparıp, küçük bir havuza hapsederek, zorla soytarılık yaptıran aptal zihniyeti de kınamayı ayrıca unutmamak lazım. Bu doğrultuda tüm yunus parklarının kapatılması için çalışmalarda bulunan oluşumlara destek verelim.

-yunuslara özgurluk-web adresi
-yunus parkları kapatılsın-facebook
-özgür yunuslar-twitter

‎"Dünya insanlara değil, insanlar dünyaya aittir." (Kızılderili özdeyişi)

yazan:faust116

3 yorum:

  1. Kızılderili özdeyişi çok güzelmiş.Gerçekten de insanlar doğayı tüm istekleri doğrultusunda çoğu zaman keyfi dereceye varacak şekilde kullanıyorlar.Zaten gezegenimizin şu an yaşadığı en büyük sorunlardna biri de bu.

    YanıtlaSil
  2. Öyle ne yazık ki. İnsan olarak güzellikleri, ancak kaybettiğimizde değerini anlıyoruz.

    Yunusların esaretini anlatan, oscar ödüllü The Cove isimli belgesel filmi de mutlaka görmenizi tavsiye ederim.

    http://www.imdb.com/title/tt1313104/

    YanıtlaSil
  3. çok güzel ve açıklayıcı aynı zamanda insanın içini parçalayan bir film analizi olmuş..
    en kısa zamanda izlemek istedim filmi..
    herzaman hayvanlar, insanlardan daha üstündür bence.. ama bunun farkında değil vahşi insan ırkı..

    YanıtlaSil