11 Ekim 2008 Cumartesi

Two Thousand Maniacs!

inceleme

2000 Maniacs, gore üstadı Hg Lewis’in en çarpıcı ve en bilinen filmlerinden birisi. Film, "Pleasant Valley" adında bir kasabada geçiyor. Bu kasabanın nufusu 2000 tane manyakdan oluşuyor. Çeşitli tuzaklarla insanları kasabalarına çekiyorlar, en başta hoş davranıyorlar, onlara güzel bir misafirperverlik gösteriyorlar. Ardından yavaş yavaş işin rengini belli etmeye başlıyorlar. Kimini çivili bir fıçıya koyup, uçurumdan sürüklüyorlar, kiminin kolunu bacağını baltayla kesip pis pis kahkaha atıyorlar ve bence en fenası, sarhoş olana kadar içirilen bir adamı, bacaklarından iki ayrı ata iple bağlayıp sürüklenmeleri. İnsan izlerken kendini kötü hissediyor gerçekten. Bu manyakların bu işkenceleri yapma sebebi, aslında amerikan iç savaşı sırasında kuzeylilerin bir çok insanı katlettiği bir kasaba olan "Pleasant Valley" in intikamını almak. Tıpkı savaş sırasında yankee’lerin insanlara yaptığı işkencelerin bir benzerini, onlar da yine o yankee soyundan gelen insanlara yapıyorlar..Oldukça önemsiz gibi görünen bir b-filminden çıkan bu tür bir politik tavır, oldukça çarpıcı açıkçası. İnsanın aklında, ister istemez, ‘acaba ilerde Irak’ta bu tür manyak insanların olduğu bir kasaba olur da, oraya gelen amerikalıları bu şekilde öldürürler mi’ gibi bir yargı oluşmuyor değil.


Filmi, bu sıradışı ve beklenmedik duruşunu bir kenara koyarak değerlendirirsek, çok da kayda değer şeyler söylememiz mümkün değil. Hg Lewis, filmlerini genelde belgesel bir uslupla çeken bir isim. O yüzden filmleri bana daha çok 'dogma' usülüyle çekilmiş 'gore' filmler gibi geliyor kimi zaman. Filmlerinin bu estetik olmayan yönü, hg lewis’e mesafeli durmamın başlıca sebebi. Yine bu filmde de özensiz bir görsellik ve oyunculuk var. Elbette bu tür filmlerden çok fazla bir şey beklemek yersiz ama, insan yine de kimi zaman bir inandırıcılık bekliyor. Yani izlediğimiz filmin, öyle bir görsel büyüsü olmalı ki, bir an seyrettiğimiz şeyin gerçek olduğuna inanmamız gerekir. Bu filmde ne yazık ki her şeyin bir oyun olduğu çok belli oluyor. Filmin bu anlamda büyük bir inandırıcılık problemi var. Her şeyin sahte ve yapay olduğu açıkça belli olurken biz de doğal olarak filme yeterince yaklaşamıyoruz.


Her şeye karşın yazının başlarında belirtmiş olduğum, politik duruşu sayesinde önemsenmeyi ve hatırlanmayı hak eden bir film ‘2000 Maniacs’. Oyuncuları tek tek anmaya gerek yok, her biri yönetmenin kendilerine biçmiş olduğu kurban ve manyak rollerini bir şekilde oynayıp, idare etmişler. Hg. Lewis’e ise yeterince değindim sanırım. Sonuç itibariyle, kült bir yönetmenin sinemasını tanımak isteyenlerin, keşfetmesi gereken bir film.


yazan:faust116

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder