Film 2019 yılında geçiyor. Acun Ilıcalı'yı hatırlatan bir edayla Damon Killian (Richard Dawson) isimli sunucunun hazırlayıp sunduğu “Running Man” adlı inanılmaz bir ilgiyle izlenen televizyon şovunda suçluların nasıl cezalandırıldığı, canlı yayında bütün insanlar tarafından sapıkça bir merakla izlenmektedir. Vahşet dolu bir kovalamaca sonucu takipçisi tarafından öldürülen mahkumlar üzerine bahisler de oynanmakta, bu sadistçe oyun üzerinden büyük paralar dönmektedir. Masum olduğu halde insanları öldürmekle suçlanan eski kanun adamı Ben Richards (Arnold Schwarzenegger), bu vahşet dolu yarışmada hayatta kalmaya çalışmaktadır ancak insanlık dışı bu ölümcül tv şovundan şimdiye kadar kimse sağ çıkmamıştır. Ben Richards, türlü kesici aletlerden, alev makinelerinden, akla gelecek en öldürücü silahlardan kaçmaya çalışırken, programın sunucusu Damon da reyting’i ve ortada dönen kirli bahisleri fazlalaştırmak için şovun şiddetini artırmaktadır.
The Running Man’ın, post apokaliptik bir tarzı olsa da, temel amacı insanları gitgide gönüllü bir mahkuma çeviren TV manyaklığı ve medyanın insanlar üzerindeki uyuşturucu etkisi üzerine yapılmış oldukça eleştirisel bir film. İnternetin henüz yaygınlaşmadığı ve Televizyon dünyasının zirvede olduğu bir dönemde, oldukça inandırıcı ve mantıklı öngörülerle karanlık bir medya geleceği teorisinde bulunmuş film. Elbette filmdeki gibi naklen ölüm izleyip, bundan zevk alacak kadar yozlaşan bir toplum olmadık ama günümüzde TV’den çok daha tehlikeli bir şekilde büyüyen sanal dünyanın gelecekte buna benzer şovlarla insanlarla ulaşamayacağının da garantisi yok.
Yönetmen Paul Michal Glaser’ın filmografisindeki bir elin parmağını geçmeyecek sinema filmlerinin başında gelir The Running Man. Kendisi daha çok yönettiği tv dizileri ve oynadığı irili ufaklı roller ile biliniyor. Bu filmde ise dönemin kas ikonu Arnold’ı hem bir aksiyon figürü hem de keskin bir medya eleştirisi yapan karakter olarak resmederek önemli bir iş başarıyor. Sunucu Damon rolünde Richard Dawson ise muhteşem bir oyunculuk sergiliyor. Beverly Hills Cop, Tango and Cash ve Top Gun gibi kült filmlerin efsane müziklerine imza atan Harold Faltermayer, yine muhteşem müzikleriyle bu filme de damgasını vuruyor.
The Running Man, içi boş Arnold aksiyonu izleme ön yargısındaki kişileri kesinlikle yanıltacak bir film. Esasında değeri tam olarak verilmemiş bir film de diyebiliriz. Bu açıdan kesinlikle hatırlanmayı ve izlenmediyse de muhakkak izlenmesi gereken, sağlam bir post apokaliptik-aksiyon filmi.
yazan:faust116
Fevkalade bir yazı olmuş.Gerçekten bu film hatıralardan silinmeyecek bir bilimkurgu.
YanıtlaSil