18 Ağustos 2012 Cumartesi

The Expendables 2


2010 yılında The Expendables ile bize adeta aksiyon orgazmı yaşatan Sly ve ekibi iki sene aradan sonra bu sefer daha geniş ve etkili bir kadro ile dönüyor. İlk filmde konuk oyuncu olarak sadece bir sahnede gördüğümüz Arnold ve Bruce bu sefer nispeten daha fazla ve etkin görünürken, aynı zamanda Van Damme filmin kötü adamı olarak karşımızda. Chuck Norris de yine az ama öz arz-ı endam ederek klasını konuşturuyor.


Filmin konusundan kısaca bahsedecek olursak, soğuk savaş döneminde gizli bir mağarada saklanan tonlarca plütonyumu kötü emelleri olan insanların eline geçmeden güvenle himayesine altına almak isteyen Church (Bruce Willis) bu iş için kendisine borçu olduğunu düşünen Barney'i (Stallone) görevlendirmek istemektedir. Barney'in görevi düşen bir uçaktaki madenin yerini gösteren çipi bulmaktır. Barney sırf Church ile olan hesabını kapatmak için bu görevi kabul eder. Amacı bir an önce bu işi bitirip bu kefaretten kurtulmaktır. Ancak işler plandığı gibi gitmez, çipin peşinde olan Vilain (Van Damme), Barney'in oldukça değer verdiği Bill'i (Liam Hemsworth) esir alarak Barney ve ekibinin silah bırakmasını sağlar. Van Damme çipi aldıktan sonra Bill'i öldürür ve helikopter ile ortamdan uzaklaşır. Bu durum Barney'i çok kızdırmıştır. Tek hedefi Van Damme'i takip etmek, bulmak ve öldürmektir.

The Expendables 2 ilk filme nazaran kendini daha az ciddiye alan ve sırtını yer yer alaycı bir mizaha dayayan bir film olmuş. Bu açıdan daha hareketli, daha eğlenceli bir film ortaya çıkmış. Stallone'nin yönetmen koltuğunu Simon West'e bırakması özellikle aksiyon sahnelerinin daha bir estetik olmasını sağlarken, daha da önemlisi Stallone'nin kendini rolüne daha iyi verebilmesini de olanak sağlamış. İlk filmde olduğu gibi bu film içinde senaryo şöyleydi, bu şekilde olmalı, alt metinlerde şunu diyor demek yine abesle iştigal olacaktır. Bunca efsaneyi bir arada görmüşken, sorgusuz sualsiz keyfini çıkartmak en mantıklısı.


Tek cümleyle oyuncuları değerlendirecek olursak, Stallone ilk filme nazaran daha bir ön planda ve daha enerjik. Bunda muhtemelen ayrıca yönetmen koltuğundan olmamasının payı var. Jason Statham ise ilk filme göre sanki biraz daha geri planda. Yine de bariz şekilde Stallone'den sonra filmin ikinci adamı. Jet Li ise tam bir hayal kırıklığı oldu. Sadece filmin giriş kısmında yer alması, daha sonra ortaya çıkmaması açıkçası bir Jet Li hayranı olarak hafif burktu içimi. Muhtemelen ikinci film için anlaşamadılar ve kadroyu bozmamak için de sadece giriş sahnesinde gözüküp, geri çekildi. Terry Crews ve Randy Couture ise bu sıkı aksiyon ekibindeki tamamlayıcı rollerini ilk filmdeki gibi başarıyla icra ediyorlar. Dolph Lundgren ise ilk filme göre daha bir ön planda ve aktif olarak ekibin içinde. Muhtemelen Jet Li'den boşalan yeri doldurması için konulan Nan Yu ise bu testosteron yüklü filmdeki hatun dengesini sağlaması açısından epey önemli bir konumda.


Filmdeki ekibin en genç üyesi diyebileceğimiz Liam Hemsworth ise tam bu mizansene cuk oturmuş derken, erkenden göçüp gitmesi biraz üzmedi değil. Kötü adam rolünde karşımıza çıkan Van Damme ise oldukça etkileyici. Belki biraz daha fazla yer verilebilirdi filmde ama uzun bir aradan sonra onun uçan tekmesini, üstelik Stallone'nin yüzünde patlattığını görmek hoş duygular yaşatıyor insana. Arnold, Bruce Willis ve Chuck Norris üçlüsü ise filmin aksiyon anlamında zirve yaptığı sonlara doğru adeta ortalığı cehenneme çeviriyorlar. Norris elbette 80'lerdeki karizmasının epey uzağında ama ne olursa olsun onu bunca sene sonra beyazperdede görmek insanı sevindiriyor. Arnold ise kariyerinin düşüş döneminde siyasete atılarak gayet doğru bir karar vermiş aslında. Hem bu arada kendini topladı, hem de epey özletti. O her “I'm Back” dediğinde “Allah Allah” dedim içimden. Bruce Willis'de yine Stallone'den yediği fırça neticesinde sonlara doğru sazı güzelce eline alıyor.


Sonuç olarak bunca efsaneyi bu şekilde bir arada toplama fırsatı verdiği için Stallone'ye ne kadar şükretsek azdır. Umarım The Expendables bu seri ile noktalanmaz. Olası bir üçüncü film için kişisel olarak Steven Seagel, Chow Yun-Fat, Jackie Chan ve Linda Hamilton gibi isimler bekliyorum. Hatta yeni nesil aksiyon yıldızlarından Vin Diesel ve Dwayne Johnson ile de takviye yapılabilir.

En nihayetinde şu sıcak yaz günlerinde adeta insanda klima etkisi yaratan, muhteşem bir seyirlik. Ötesi yok. Teşekkürler Stallone reyis.


 yazan:faust116

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder