5 Mart 2012 Pazartesi

Cat People


Kara film maceramıza 1942 yapımı Cat People ile tam gaz devam ediyoruz. Usta yönetmen Jacques Tourneur ve yapımcı Val Lewton işbirliği ile çekilen RKO Pictures yapımı bu cüzi bütçeli filmin başrol oyuncuları ise Simone Simon, Tom Conway ve Ken Smith.

Film bir hayvanat bahçesinde leopar resmi çizen güzel Irena (Simone Simon) ile açılır. Çizdiği resmi beğenmeyen Irena bunun üzerine kağıdı buruşturup çöp kutusuna fırlatır ama tutturamaz. Bunun üzerine çöp kutusunun hemen yakınındaki Oliver (Ken Smith), Irena'ın kaçırdığı basketi tamamlar ve buruşmuş kağıdı çöpe yollar. Oliver bu ilginç anı fırsat bilerek Irena'nın yanına gider ve onunla konuşmaya başlar. Kısa sürede yakınlaşan Irena ve Oliver büyük bir aşka da yelken açar.

Ancak Irena'ın oldukça tuhaf bir hikayesi vardır. Dediğine göre zamanında Memlüklüler Irena'ın doğduğu köyü istila etmiştir. İlk başlarda oldukça uysal ve dindar bir biçimde yaşayan memlüklüler, zamanla ipin ucunu kaçırarak insanları yoldan çıkarmışlar. Büyük kral John memlüklüleri kovup köye vardığında ise oldukça kötü şeylerle karşı karşıya kalmış. İnsanların artık şeytana taptığı gören Kral John, birçok kişiyi kılıçtan geçirse de, en zeki ve ahlaksız olanları dağa kaçmış ve böylece tüm köyü sonsuza dek sürecek bir lanete uğratmışlardır. Bu lanetli soydan gelen Irena, içinde bir şeytan taşıdığını ve ancak mutlu olursa bunun kilit altında tutulabildiğini, ilaveten bir erkeği öptüğü takdirde o an bir leopara dönüşerek onu öldüreceğini de söyleyerek bir anlamda ne kadar çaresiz durumda olduğunu da belirtir. Ancak Irena'a karşı büyük bir aşk duyan Oliver, bunun sadece Irena'nın kafasında kurduğu bir fantezi olduğunu söyleyerek ona bir anlamda inanmaz. Her şeye karşın sabırlı ve anlayışlı olacağını belirterek Irena'a bu durumdan kurtulmak için yanında olacağını da söylemekten çekinmez.


Öncelikle Cat People'ın noir'den ziyade fantastik özelliklerinin daha ağır bastığını söyleyebiliriz. Tourneur'ın usta rejisi ve karanlık atmosfer, filmi bir noir olarak algılamamızı sağlıyor. Kadınlar üzerine kurulmuş psikolojik alt metinler ve çeşitli gölge oyunları ile film, kimi sahnelerde korku duygusunu çok iyi yaşatıyor. Özellikle havuz sahnesi, gerilim ve korku duygusunun tavan yaptığı bir sahne. Buradaki kamera açıları ve gölge oyunları çok başarılı. Bu biçimsel başarı da yönetmen Tourner'in yanı sıra yapımcı Val Lewton'ın da büyük payı var. Val Lewton'ın korku sinemasına getirdiği yenilik, açıkça bir şey göstermeden ima yoluyla korkutmaya dayalı psikolojik korku filmlerini başlatmış olmasıdır.


Filmin aynı zamanda kadın-erkek ilişkilerinin iç yapısına dair ilginç detaylar barındıran bir yapısı da var. Şahsen filmde tek dürüst bulduğum karakter Irena oldu. Başından beri gerçekleri söyleyen, zamana ve yardıma ihtiyacı olduğunu söylemesine karşın, Oliver'ın ona olabildiğince bencil yaklaşması, ona yardım etmekten ziyade her fırsatta yalancı bir romantizm ile bencilliğini belli etmesi, açıkçası Oliver karakterinden tiksindirtti beni. Bunun üzerine bir de en yakın arkadaşı Alicia (Jane Randolph) ile yasak bir ilişkiye yelken açması da, aynı zamanda başka bir gayri etik bir durum olarak Irena'ın sonunu hazırlayan başlıca etmen oldu. Film, kısa süresi içerisinde bu tür açmazlara çok detaylı değinmeden geçmesi, senaryoda bir boşluk oluşmasına ve her şeyin bir anda oldu bitti havasına girmesine sebep oluyor. Oliver ve Irena bir anda tanışıp, bir anda aşk yaşıyorlar, bir anda evlenip, bir anda da ayrılmaya karar veriyorlar. Bu geçişler biraz fazla keskin olduğundan inandırıcılığı da bir o kadar uzak oluyor ama bu tür içeriksel detayları göz ardı ettiğiniz takdirde, görsellik ve tempo açısında çok başarılı bir film. Önceden de bahsettiğim üzere Tourneur'ın sadece Cat People ile değil, kırklı yıllarda çektiği I Walked With a Zombie ve Out of the Past gibi filmlerle de, o yıllardan günümüze uzanan bir korku-gerilim sineması mizanseninin temelini atmıştır.


Filmin yönetmeni, hatta yapımcısından bile bolca bahsettikten sonra Cat People olarak karşımıza çıkan Simone Simon’u da es geçmemek gerekir elbette. Irena rolünde izlediğimiz güzel oyuncu, yüzünün kediye olan benzerliği ile role cuk oturmuş. Replik sarf etmeden sadece bakışları ile hangi ruh halinde olduğunu çok rahat algılayabiliyoruz. Bu açıdan oldukça başarılı bir performans sergilemiş.

Simone Simon

Kara film türünün b tipi örneklerinden biri olan bu filmin aynı zamanda 1944 yapımı The Curse of the Cat People isimli bir devam filmi de bulunuyor. Yapımcılığını yine Val Lewton’ın üstlendiği bu filmin oyuncu kadrosu da ilk filmle hemen hemen aynı. Ancak filmin yönetmeni Jacques Tourneur değil. Filmi seyretmediğim için net bir şey söyleyemeyeceğim ancak ilk filmin matematiği üzerine kurulmuş, gerilim ve korku unsurlarının duyulara daha yoğun pompalandığı bir film olduğunu tahmin edebiliriz. Bunun dışında 1982 yılında Nastassja Kinski ve Malcolm McDowell’ın başrolleri paylaştığı bir yeniden çevrim Cat People’ın da olduğunu ekleyelim. Süre olarak orijinal filmden nerdeyse elli dakika kadar uzun olan bu filmde cinselliğe ve korku efektlerine bolca yer verilmiş. En nihayetinde öncelikli olarak orijinal Cat People filminin kara film hayranlarınca mutlaka keşfedilmesi gerekir.

 yazan:faust116

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder