31 Temmuz 2011 Pazar

Insidious


Saw fenomenini başlatan isimlerden biri olan James Wan’ın yönettiği ve şu aralar Ruhlar Bölgesi Türkçe adıyla sinemalarda gösterimde olan Insidious, fazlasıyla seksenlerin korku filmlerini andıran hatta epey bir Poltergeist havası taşıyan 2011 yapımı bir film. Konu olarak film, korku sinemasının genel olarak altyapısını oluşturan lanetli ev teması üzerinden gelişiyor.


Üç çocuklu sıradan bir amerikan ailesini yeni evlerine taşınırken görüyoruz ilkin. Ancak evde ters giden bir şeyler olduğu bize daha en baştan sezdiriliyor. Bir süre sonra bu evin lanetli olduğuna inanan Renai (Rose Byrne) kocasını taşınma konusunda ikna etmeye çalışır. Bu arada oğullarından biri olan Dalton, garip bir komaya girer. Tüm vücut fonksiyonları yerinde olmasına karşın uyanamamaktadır. Bu evden ayrılarak yeni bir eve taşınan çiftimizin peşini garip olaylar burada da bırakmaz. Sorunun evden ziyade apayrı bir ruhani boyuttan kaynaklandığını öğrendiklerinde ise çözümü çok başka yerlerde aramayı deneyeceklerdir.


Insidious ilk başlarda oldukça gri tonu sayesinde insanı epey esneten bir film oluyor. En azından ben bu şekilde hissettim. Ancak film çabucak bir tempo yakalıyor ve oldukça korkutan bir atmosfer yakalamayı başarıyor. İnsana uzun zaman sonra korkutan bir korku filmi izlediğini hissettiriyor.Bu anlamda film teknik açıdan oldukça başarılı.


Filmin genel olarak içeriğine baktığımızda sırtını ruhların astral seyahatı mitine dayandırdığını görüyoruz. Filmi bir açıdan fantastik başka bir açıdan ise oldukça mistik kılan bir ayrıntı bu. Doğruluğu hakkında henüz net bir yargıya varamadığımız bu durumun filmdeki kullanış şekli elbette biraz abartalı ama yine de bu konu üzerine biraz fikir edinme ve de merak edip araştırma isteği uyandırması başlı başına güzel bir olay. Bu konudaki benim şahsi fikrim ise her gece rüya görerek bir nevi astral yolculuk yaptığımız üzerinedir.


Yönetmen James Wan bu filmle korku türünde gelecekte de oldukça sağlam işler çıkarmaya devam edeceğinin sinyalini vermiştir. Sadece ses efektleri ve bağırışlarla korku filmi yapılamayacağının fazlasıyla farkında. Bu nedenle atmosfere ve karakterlere gereğinden fazlasıyla önem veriyor. Oyuncular açısında ise ilave söylenecek bir şey yok. Açıkçası filmde çok aklımda yer eden bir oyunculuk ya da oyuncular olmadı.


Sonuç olarak yazının başlarında da benzer şekilde belirttiğim üzere Insidious benim nezdimde oldukça başarılı bir korku filmi. Açıkça da belirtmek gerekirse korku filmlerinden çekinen hassas bünyeleri izlerken epey huzursuz edecektir. Öte yandan “yok mu şöyle adam gibi bir korku filmi” diye söylenen kişilere de bildiğin gripin görevi görecek bir filmdir.

yazan:faust116

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder