22 Ekim 2010 Cuma

Sexo Cannibal


Not: Filmin orijinal ispanyolca ismi Sexo caníbal. İngilizce olarak The Devil Hunter olarak da biliniyor. Ancak bir çok yerde film, orijinal isminin ingilizce çevirisi Sexo Cannibal olarak da anılıyor. Yine de divxplanet.com ya da imdb'de araştırma yapacak olursanız filmi The Devil Hunter olarak aratırsanız daha iyi sonuç elde edersiniz.

Jesus Franco gerçekten normal bir yönetmen değil. Sinema kariyeri boyunca psikodelik öğelerle dolu bir ton film yapan yönetmen, filmlerinde kadın çıplaklığına da epey bir önem vermiştir. Şahsen kendisi pek tuttuğum bir yönetmen olmasa da, filmlerini izlemekten de geri kalamıyorum. Imdb notu 2.6 olan, 1980 yapımı Sexo Cannibal’da yine izlemekten kendimi alıkoyamadığım bir Jesus Franco filmi oldu.


Film adından anlaşılacağı üzere seksüel bir yamyam filmi. Güney Amerika’da ufak bir adada tanrılarına güzel kadınları kurban eden bir yamyam topluluğu vardır. Bu topluluk ormanlarında başıboş dolaşan güzel ve genç kızları toplayarak onları efendilerine sunarlar. Öte yandan bir fidye çetesi genç ve güzel ünlü bir oyuncuyu kaçırarak bu adaya getirir. Kız karşılığında 6 milyon dolar fidye isteyen çete, bir an önce bu yamyam dolu korkunç yerden kurtulmayı ümit etmektedir. Teslimat için neden böyle bir ada seçtikleri ise tamamen muamma. Oraları fazla kurcalamamak gerekiyor.
Neyse teslimatı yapmaya gelen biri Vietnam gazisi olan iki kişi, fidye çetesine bir oyun yapar. İçi kağıt dolu çantayı onlara verir. Tam bu sırada çetenin diğer elemanları ateş açarlar. Çıkan hengamede kız bir tarafa, çete bir yana, teslimatçılarda apayrı yönlere giderek ormanda kaybolurlar. Yamyam topluluğumuz ormanda başıboş dolaşan seksi kızın kokusunu alıpta boş dururlar mı. Hemen kıskıvrak yakalarlar onu. Efendilerine sunmak için de güzelce bir allayıp pullarlar. Efendileri de gözleri dışarı doğru pörtlemis, film boyunca çıplak bir şekilde dolaşan, kaslı siyahi biridir. Kısaca gündüz 10 metre öteden görülse korkulup alta edilecek birisidir. Teslimatçılar ise bir yandan kızı yamyamlardan kurtarmaya çalışırken, öte yandan fidye çetesi ile başa çıkmaya çalışacaktır.

Jesus Franco diğer yamyam filmlerinden biraz farklı tarzda bir film yapmış. Çok fazla kan ve mide kaldırıcı sahneye yer vermemiş. Erotizmi ve kadın çıplaklığını daha çok ön plana çıkarmış. Zaten Franco filmlerinde kadın çıplaklığı gayet olağan bir şeydir. Yamyamların efendisinin kurbanlarını öldürürken onlara bir yandan da tecavüz etmesi bu erotizm unsurlarını güçlendiren sahneler. Filmin en zayıf yönleri ise kanımca bir süre sonra baygınlık veren Franco’nun psikodelik tarzı. Kullanılan müziğin de bunda etkisi büyük elbette. Yamyamların yaptığı kabile dansları gereğinden fazla uzun ve bir süre sonra sıkıyor. Aslında temponun çok düştüğü bir film değil. Heyecanı bir şekilde ayakta tutmayı başarmış Franco. Bunda elbette film boyunca fütursuzca kullandığı kadın çıplaklığının payı büyük.
Filmde kaçırılan kız Laura Crawford rolünde zamanında playbol güzeli olan Ursula Buchfellner oynuyor. Vücudunu başarıyla teşhir ediyor filmde. Franco’nun yüzünü kara çıkartmamış bu yönden. Yamyamların efendisi rolünde gördüğümüz iri kıyım siyah adam Burt Altman’da yine dikat çekiyor. Sonradan Cannibal Terror ve Zombies Lake filmlerinde de görünüp, daha da başka filmlerde oynamamış. İyi de yapmış bence. Sonuç olarak Jesus Franco hayranlarının ve meraklıların pek gözardı edecekleri bir film değil. Ancak Cannibal Holocaust tarzı kaliteli bir yamyam filmi izlemek isteyenleri ve esaslı bir korku filmi izleme niyetinde olanları da pek memnun edecek bir film değil. En iyisi meraklısına diyelim.
Ursula Buchfellner
yazan:faust116

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder